27 Haziran 2010 Pazar

GÜZEL BİR DÜĞÜN ve BİR ÖZÜR

Bir yerde bir meyvenin yeşerebilmesi için;tad ile yiyebilmek için. Bir çınar yetişebilmesi için; gölgesinde oturmak için ;ona uygun iklim olmalı.Denizde kısmetini arayanlar için ağın,barakadinin suyunu bulması; lazım.

Bir toplumun da gelişebilmesi için öncelikle moral lazım. Morali toplumdaki dayanışma birlik ve beraberlik sağlar.
 Kahvelerin ayrılması, insanların mahalle,akraba, parti, menfaat grupları ve diğer sebeplerle arasında oluşturulan kin duvarları yıllarca memleketimizde insanlara güvensizlik,korku çaresizlik gibi duyguların ikliminde iyi günler yaşatmadı.
Hem sürekli moralimiz bozuldu, hem de memleket köy görüntüsünden çıkmakta zorlandı.
Bir şeyler yapılmaya çalışıldı.Herkesin belli bir katkısı oldu, ancak esas gelişme şartlarını geciktirdi.Bunu yapanlar da  bir şey kazanmadı daha itibarlı bir duruma gelmedi.
Memleket sadece birilerinin algılayabildiği oranda gelişti.Onların da suçu da yoktu.Onlar da bunun doğru olduğunu sanıyorlardı.
En yakın insanlar birbirini kıskandı fesatlandı.Ben olmadım sende de olmasın dendi.
Arkadaşlıklar sahteleşti.Şüphe baş köşeye konuk oldu.Dedikodu insanları yıprattı.
Velhasıl ortak  akıla ulaşmakta başarısız olduk.Birlikte çay içtiğimiz batırık yediğimiz, sıkma yediğimiz. Arkadaşlarımızla ayrı dünyaların  insanı olduk.Çapa yaptığımız top oynadığımız,  imece yaptığımız insanlarla uzaklaştık ;şimdi olmayan ama bir zamanlar var olan çeşmelerde   nöbet tuttuğumuz insanlarla,  gönülden muhabbeti gereksiz kıldık.
Dış dünya bu arada yol aldı gelişti.

Hepimiz bundan sorumluyuz. Sadece başkalarını sorumlu tutmuyorum. Ben de ....ben de sorumluyum.Taraf oldum bu kötü gidişe.Bu oyunda ben de rol aldım.Böyle ortamda tahrik edilmeme rağmen serin kanlı olmalıydım.Başlangıçta sahip olduğum serin kanlılığı koruyamadım.Akıntıya ben de dahil oldum.Belki de kendimi suistimal ettirmemeliydim.

Bir keresinde en sevdiğim ailenin düğününde bana uzatılan mikrofunu suistimal  etmiş konumuna düştüm.Bilerek ve isteyerek yapmadım.Ama kendimi kontrol etmedim.
O kadar bağırarak konuşmamalıydım.Kastetmemeliydim birisini.Yanlış yapan insanla aramdaki konuyu oraya taşımamalıydım.Ne olursa olsun. İyi bir dilek, yürekten bir dua,güzel bir espiri yeterdi. Mesut abi,Yaşar abla İsmail ve eşinden şimdi özür dilemek istiyorum.Yeşilovacık'ta bulunan herkesten özür diliyorum.Huzurlarında yaptığım edepsizlik oldu.O konuşmayı kendime hiç yakıştıramadım.Kim ne yaparsa yapsın ben bu oyunun figüranı olmamalıydım.


Evet dün bir düğün vardı.Komşumun oğlu süleyman ve eşi özlem.Çok güzel bir düğün olduğunu öğrendim.Kendilerine mutluluklar diliyorum.Davete icabet edememiştim....

Ama  ben ordaydım hayallerim  oradaydı.Özlemim oradaydı. Bir zamanlar  yanlış oyunu sahneye koyanlar oradaydı ve hepsi el ele..Düğüne gelenler gülümsüyordu.Hepsi mutluluğun tarfındaydılar. Bu beraberlik tablosu benim amacımdı. Ve oradaydım.Benim kalbim oydu.
Davete icabet edenleri de tebrik ederim. Gelen eski başkanları ve onlara ev sahipliği yapan Başkan' ı da tebrik ediyorum.Bu ortamı hazırlamadaki başarısından dolayı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder