31 Temmuz 2010 Cumartesi

DEĞİŞİM YOLUNDAKİ YEŞİLOVACIK

Bir yerde yapılmaya başlayan ticari,sanatsal zirai,sanayi,sanatsal ,kültürel, çevresel her türlü etkinlik;  içeriği oranında ve halkın iştiraki ile  o yerin gelişmesinde önemli katkılar sağlar.
Toplumun içerisinde bulunan duyguların ve bilinç altındaki düşüncelerin hayat ile buluşmasını sağlar. Faailyetlerin içtenliği ve iyi niyeti Güzel geleneklerin yerleşmesini topluma uygun olmayanların da haytımızdan çıkmasını sağlar.
Aynı zamanda  topluımun kaynaşmasını hızlandırır. Barışı ve sosyal dayanışmayı kuvvetlendirir. Yetenekli ve becerikli insanlarımızın toplumda yerini almasına kendisini ifade etmesine vesile olur. İnsanlarımıza ve içinde bulunduğu topluma  yeni bakış açıları kazandırı.Toplumu gelişme yönünde motive eder. Kişleri yüreklendirir.geleceğe ümitle bakmasını kendisinin bir değer olarak toplumda önemli olduğunu hissettirir.
Sadece kendi içinde kişisel değerleri değil çevresinde bulunan ve o zamana kadar farketmediği ya da değer yükleyemediği kaynakları değrlendirmeye başlar onlara anlam yükler. Bu da bireysel ve toplumsal olarak bir güç olduğunu  farketmesini sağlar.

Yeşilovacık tarihsel olarak dışa açık bir belde olmasına rağmen dünya  ile karşılaştıdığımızda gelişme yönünde  zayıf kalmıştır. Bu hiç  bir şey olmamıştır olarak algılanmasın.Gerekli hıza erişememiştir. Bünyesinde barınan bütün kaynaklara rağmen anlamında. hem insani hem coğrafi kaynaklar olarak bazen bir devlette olabilecek kaynaklar bir beldede mevcuttur.

Aslında halkımız çok dinamiktir. Dışa açık ve medeni cesareti çok kuvvetlidir.Kendisini ifade etme konusunda cesareti yüksektir. Ama bakış açısı olarak gelişmekte yavaş kalmış ya da önü açılamamıştır.

Tarihinde ithalat ihracat yapılan,gümrüğü nufus dairesi orman işletmesi  mahkemesi mevcurt iken şu an belde olarak son yıllarda uzun bir duraklamadan sonra; başta köy statüsünden belde statüsüne geçmesi,belediyenin kurulması, kent anlamında büyük gayretler. aynı zamanda şehircilik olarak geçte olsa elektrik su  gibi alt yapıların yapılması kent kimliği olarak önemli bir adım. Sonrağı barınağın yapılması Tekrar bölgeyi modern bir liman havasına sokmuş ,zaman zaman gelen yatlar ,maden taşıması için kullanılan gemilerin yanaşması aktif bir liman algılanmasını sağlamıştır.

Son zamanlarda yine belde de yapılan anneler günü ,etkinlikleri.düğünlerimizin az çok ta olsa belediyemizin önünde bir adres olarak ta olsa daha düzenli yapılmasını sağlamış.Düğünlerimiz mevlütlerimiz  ve diğer  törenlerimiz  daha birlikte kutlanır oldu.

Silifke Antalya duble yolunun bitmesi ile bölgenin ekonomik ve sosyal imkanların da hızlı bir değişim olacak.Belde başka boyuta geçecektir. Şimdiden bunlara göre hazırlık yapılması gerek.Daha bilinçli ziraat balıkçılık son yıllarda gelişen zanaat ve ticaret ile özellikle turizmde  önemli atılımların olacağını düşünüyorum.
Belde gençşleri bu konuda halk eğitim ile işbirliği ile bilinçlendirilebilir. Üniversite ile işbirliği yapılabilir.

 2 Ağustosta şiir dinletisi  ve müzik  programı var organize eden arkadaşları tebrik ediyorum. Kültürel ticari ekonomik sosyal yapabildiğimiz kadar etkinliği yapmamız lazım.
Şiir dinletisi,anneler günü,babalar günü,mevlüt, düğün,kütüphane,konferans, çeşitli toplantı, bunlar hep kentli olma yolundaki müjdelerimiz.Değişim yolundaki ümitlerimizi pekiştiren izler. Herkesi tebrik ediyorum

24 Temmuz 2010 Cumartesi

20 TEMMUZ 2010 BEN TATİLE ÇIKTIM

Yorucu bir dönemden sonra kısacık da olsa 4 gün için Yeşilovacık'ta tatil, farklı anlar yaşamama ve paylaşmama vesile oldu.Uzun zamandır işim gereği Temmuz ayında tatil yapamamıştım.

Bu tatilde sadece mekansal olarak değil zaman olarak da bir tatil oldu. 20 Temmuz beni 1974 yılına götürdü.
Yalnız gitmedim. Yanımda çocuklarım  ve eşim de vardı.Onlara yeşilovacık'ın Kıbrıs barış harekatındaki şahadetini anlattım. Verilmese de Gaziliğini  ,o zamanların  Yeşilovacık'nı anlattım.
Birgün öğleye doğru 4 helikopter inmişti orman işletmesinin ardındaki tarlaya. Bizler denize griyorduk. Ben henüz 10 yaşında idim. Daha helikopterin inmekte olduğunu görünce fırladık. Daha onlar oraya inmeden biz oradaydık. Muhtarı istediler Az sonra onlar da geldi. Biz konuşmalarda savaş olacağını daha çok helikopter  geleceğini işittik. Merak yaşımızın, başlangıncındaydık. Herşeyi anlamaya çalışıyorduk.

Öğleden sonra 15:00 gibi annemler ve komşular rahmetli Saliha ablamlarda gezmede idi. Batırık yapıp çay içiyorlardı bizler de evin önünde idik. Geleneksel bir gezme İdi. Yeğenim Ablamın oğlu Süleyman da 4 5 yaşında henüz sağdı. Derken Işık gediğinden sanki arı kovanından  çıkan arılar geliyordu. Nerdeyse ufuğu kalpalmıştı.Heyecanla  belki de o zaman en gelişmiş araçlarının uçuşuna şahit oluyorduk. Gözümüzü kırpmadan heyecanla ve kendimiz ait yorumlarla yerimizde duramıyarak izliyorduk .Artık dünyamız o Olmuştu.Daha şimdiden savaş havasına girmiştik. Helikopterler Dibekli (şimdiki Selçuklu mahallemiz). civarına  inmeye başlamıştı

Esas hareket  bir saat sonra arkasındaki top arabaları kamyon ve keeplerin  arkası kesilmeyen konvoyla gelmeye başlaması.Bütün halkı heyacanladımıştı.Bizlerin heyecanı  daha da fazlaydı.Çünkü babalarımızın  belki askerde gördüğü araçları daha 10 yaşımızda da biz memleketimizde görüyorduk.Bir o kadar da içimiz onurla kaplanıyordu. Her gelen araç bizleri bir yaş büyütüyordu.

Ertesi gün gerçeği gördük daha 20 Temmuzdan 10 -15 gün önce idi .Yeşilovacık'ın o zamanki adı Hacıishaklı: Neredyse ağaçtan çok askeri araç ve asker vardı.Yazın  sapsarı olmuş ekin tarlaları  sanki yeniden yeşermişti. Ovacığın her tarafına mevziler kazılmış örtüler örtülmüştü. Ovacık yamaç yere kurulduğu için rahatlıkla her şey farkedilebiliyordu. Ertesi gün Ovacığa giriş ve çıkşlar izine tabii oldu  Ve kısa süreli  karartmalar başladı.

Bahçelerde domates vardı. Yurdun değişik yerlerine gönderiliyordu.Ama  bir farkla izin alınarak ve lambaları mavi kağıtlarla karartma yapılarak.Bizler Askerlere ekmek ayran domates karpuz kavun ikram ederek ailelerimiz ve kendimiz olarak dolaylı da olsa savaşa katılmanın askerlerimizle onların yaşamını ve koşullarını paylaşmanın onurunu yaşıyorduk.Sanki bizleri de çok hızlı olgunlaştırıyordu. Askerlerle sohbet ediyorduk. Onlardan bazıları vakit namazında camiye geliyorlardı.İlk rübeyi de o zamn öğrenmeye başladım .omuzlaında yıldız ve kollaron çizgili komutanlar. Subay ast subay ayrımını da o zaman anladım.Yıldızlı subaylar namaz kıldırıyordu.Bizlerle beraber dua ediyorlardı. Diğer bir asker rütbeye bakmaksızın müezzinlik yapıyordu. Ben  Bo ruh heletin de bizdeki savaşşma ruhunun buradan bu birliktelik ve anlayıştan kaynaklandığını öğrenmiştim. daha o zaman Camilere rrütbe girmediği gibi siyaset de olmazdı  ayıptı günahtı.

Derken birgün uyandık askeri araçların birçoğu yoktu.Askerler de azalmıştı. Meğer bizler uyurken büyüklerimiz farketmiş çıkarma gemileri  yanaşmış yüklemiş ve yola çıkmış Savaşın arifesiymiş meğer. Ayşe tatile çıkmış meğer .Kıbrısın güzelyurt kıyılarına doğru. Derken sabah gün ışımadan helikopterler de yola çıktı bir, iki üç derken 69 helikopter. Bütün halka ayakta uğurlar olsun diyor. İnsanlar ellerine ne geçirdiyse sallıyor.Bütün yüreklerini de onlarla göndererek. Ve son ra beklemeye başlıyor. İlk helikopter görününce ufuktan heyecanla bekliyoruz..Bir iki üç derken 69 derin bir oh çekiyoruz.. Ama ilk seferde hepimizin suratı asıktı hepimiz öğrenmiştik ilk inenlerde büyük zayiat vardı. Hep beraber hergün devam eden bu görüntüye  dualarla bütün kalplarimiz de gönderiyorduk.
Bir taraftan kulağımız radyoda. Haberlede bir tarfta canlı canlı izliyoduk sanki top ve tankk sesleri.Dua ediyorduk inşallah bizimkilerindir diye.Marş çalıyordu.Bütün ulus havaya girmişti. Bir şarkı girneden yol bağladık Anadoluya şarkısıydı.Gerisi Marş ve haberler ve top sesleri.

20 Temmuz 2010 Ben tatile çıktım.Çocuklarım ve eşimle .Mekan ve zamanda yolculuk yaparak.Neslime tarihi anlatmanın kıvancı ile.Gaziovacık'ta göğsüm tekrar kabararak gözlerimden damlalarla bir tatil yaşadım.

27 Haziran 2010 Pazar

GÜZEL BİR DÜĞÜN ve BİR ÖZÜR

Bir yerde bir meyvenin yeşerebilmesi için;tad ile yiyebilmek için. Bir çınar yetişebilmesi için; gölgesinde oturmak için ;ona uygun iklim olmalı.Denizde kısmetini arayanlar için ağın,barakadinin suyunu bulması; lazım.

Bir toplumun da gelişebilmesi için öncelikle moral lazım. Morali toplumdaki dayanışma birlik ve beraberlik sağlar.
 Kahvelerin ayrılması, insanların mahalle,akraba, parti, menfaat grupları ve diğer sebeplerle arasında oluşturulan kin duvarları yıllarca memleketimizde insanlara güvensizlik,korku çaresizlik gibi duyguların ikliminde iyi günler yaşatmadı.
Hem sürekli moralimiz bozuldu, hem de memleket köy görüntüsünden çıkmakta zorlandı.
Bir şeyler yapılmaya çalışıldı.Herkesin belli bir katkısı oldu, ancak esas gelişme şartlarını geciktirdi.Bunu yapanlar da  bir şey kazanmadı daha itibarlı bir duruma gelmedi.
Memleket sadece birilerinin algılayabildiği oranda gelişti.Onların da suçu da yoktu.Onlar da bunun doğru olduğunu sanıyorlardı.
En yakın insanlar birbirini kıskandı fesatlandı.Ben olmadım sende de olmasın dendi.
Arkadaşlıklar sahteleşti.Şüphe baş köşeye konuk oldu.Dedikodu insanları yıprattı.
Velhasıl ortak  akıla ulaşmakta başarısız olduk.Birlikte çay içtiğimiz batırık yediğimiz, sıkma yediğimiz. Arkadaşlarımızla ayrı dünyaların  insanı olduk.Çapa yaptığımız top oynadığımız,  imece yaptığımız insanlarla uzaklaştık ;şimdi olmayan ama bir zamanlar var olan çeşmelerde   nöbet tuttuğumuz insanlarla,  gönülden muhabbeti gereksiz kıldık.
Dış dünya bu arada yol aldı gelişti.

Hepimiz bundan sorumluyuz. Sadece başkalarını sorumlu tutmuyorum. Ben de ....ben de sorumluyum.Taraf oldum bu kötü gidişe.Bu oyunda ben de rol aldım.Böyle ortamda tahrik edilmeme rağmen serin kanlı olmalıydım.Başlangıçta sahip olduğum serin kanlılığı koruyamadım.Akıntıya ben de dahil oldum.Belki de kendimi suistimal ettirmemeliydim.

Bir keresinde en sevdiğim ailenin düğününde bana uzatılan mikrofunu suistimal  etmiş konumuna düştüm.Bilerek ve isteyerek yapmadım.Ama kendimi kontrol etmedim.
O kadar bağırarak konuşmamalıydım.Kastetmemeliydim birisini.Yanlış yapan insanla aramdaki konuyu oraya taşımamalıydım.Ne olursa olsun. İyi bir dilek, yürekten bir dua,güzel bir espiri yeterdi. Mesut abi,Yaşar abla İsmail ve eşinden şimdi özür dilemek istiyorum.Yeşilovacık'ta bulunan herkesten özür diliyorum.Huzurlarında yaptığım edepsizlik oldu.O konuşmayı kendime hiç yakıştıramadım.Kim ne yaparsa yapsın ben bu oyunun figüranı olmamalıydım.


Evet dün bir düğün vardı.Komşumun oğlu süleyman ve eşi özlem.Çok güzel bir düğün olduğunu öğrendim.Kendilerine mutluluklar diliyorum.Davete icabet edememiştim....

Ama  ben ordaydım hayallerim  oradaydı.Özlemim oradaydı. Bir zamanlar  yanlış oyunu sahneye koyanlar oradaydı ve hepsi el ele..Düğüne gelenler gülümsüyordu.Hepsi mutluluğun tarfındaydılar. Bu beraberlik tablosu benim amacımdı. Ve oradaydım.Benim kalbim oydu.
Davete icabet edenleri de tebrik ederim. Gelen eski başkanları ve onlara ev sahipliği yapan Başkan' ı da tebrik ediyorum.Bu ortamı hazırlamadaki başarısından dolayı.

15 Haziran 2010 Salı

YEŞİLOVACIK NERESİDİR?

Yeşilovacık Mersin Antalya yolunda güzel bir sahil kasabası.
Kıbrısın karşısı. 20 Temmuz 1974 Barış harekatının ana merkezi.Yani Kıbrıs gazisi.
2500 nufuslu ancak yazın nüfusu 10000 kişi bulan gelişmekte olan belde.
Denizi Akdenizin en temiz denizi sayıla Taşucu-Anamur Arasının ortası.
Hava kirliliğinin olmadığı bir yer.
Dağlarında barındırdığı yülerce çeşit ağaç, bitki maki türü fidanlar la asıl kızıl çam ormanlarından gücünü alan oksijen deposu.
Mineral zengini denizi ile sırt ağrısı bel ağrısı romatizmal hastalıklar, ortapedik hastalıklar ve operasyonel hastalıkların kısa zamanda iyileştiği denizi ve havası.
İyot deposu.
Sıcak kumsalları ve yeşil ağaçların gölgesi ile doğal yürüş merkezi.Bugün yürümenin iiyi gelmediği neredeyse hiç bir hastalık yok.
Psikoterapi merkeziine 22 km gibi çok yakın yaylası ile klimaterapi merkezi.Güneş terapi merkezi.
Yani tam bir sağlık turizmi merkezi.
klsik turizöm içinde son yıllarda tesisleşme var.
Yeni yatrımlarla 365 gün turizm mevsimi olarak değerlendirilebilir. Turizmde insanların hoşça vakit geçirebilecekleri her türlü aktivite yapılabilir. doğal rekreasyon alanları oldukça zengin.
Turfanda sebbze ve meyve merkezi. topikal meyvelerin  yetişebileceği verimli topraklar ve iklime sahip önemli bir tarım merkezi.
Adana Havalanına 200 Gazipaşa hava alanına 180km( yol yapımı bitince 155 kmYe düşecek.)
Bir limanı var ama yat limanı olabilir.
İnsanları sıcak kanlı.samimi. politik alt yapısı çok kuvvetli.Muhakemesi gelişmiş bir topmu var.analitik düşünebilme kabiliyeti var.Son yıllarda üniversitede okuya gençliği hızla artıyor.Ken di yağıyıl kavrulmasını öğreniyor.Tarım modrenleşiyor. Seracılık son yıllarda çok gelişti.Gelişme potansiyeli çok yüksek.
Sercılık deneyimi çok eskiye dayanıyor.Ögrenme kabilyeti yüksek girişimcileri var ancak sahip olduğu bilgileri değiştirmekte direnç gösteriyor. Aslında modern tarıma geçmeye elverişli toprağı, suyu, iklimi ve insan kaynağı mevcut.
Balıkçılık son yıllarda gelişti.hergün her çeşit balığı taze olarak bulabilirsiniz. Deniz mahsulleri yemekleri  özellikle balık çorbası kendisine özgüdür.
Batırığı,sebze yemekleri. Kasım ayında sarı mantarı bölgenin en özgün yiyecekleri.
Aynı zamanda kapari ve defne yaprağı kekik molarak daa doğal yaşamı zengin.Neredeyese bütün bitkiler doğal oratamda yetişiyor.
Nufus ve coğrafi olarak Yeşilovacık bir merkez.
hlkı kendi arasında siyasi çekişmeler osa da bu aslında bir dinamik olarak karşımıza çıkar. Çevre belde Köy ve ilçede insanları genel olrak saygındır.sevilir.
Belde de gelecekte ziraat geliştirilebilir. Turizm geliştirilebilir.hayvancılık geliştirilebilir.yaylası ve sahili birlikte değerlendirilebilir.Bunun için yetişmiş elmanlara da sahip.
Yalnız önyargı ve kısır çekişmeler önündeki en büyük engel.
Küçük hesaplar, ve bazı alışkanlıklar ve cesaret eksikliği, siyaseten tavırlar gelişmenin önünde bir perde olarak duruyor.
Son zamanlarda  yapılan birleştirici gayretler sevindirici. Çabalar var. Ama bu kadar imkanı olan ve gelişme potansiyeli olan bir belde için bu yeterli değil.